Sosyal medyada haftanın en az yarısında sağlık meslek mezunu gençlerin atama çalışmasıyla gündemde olduğuna şahitlik etmişsinizdir. Son sağlık bakanlığı atamasında 750 bin civarında sayıdaki sağlık meslek mensubu adayı gencimiz tam bir yıl bekledi. Şuan da gençlerin atanmak için sesini duyurma mücadelesi devam ede dururken olayın sağlıkta hizmet ve kalite açısından bakalım sağlık çalışanları hak ve mücadele derneğinin (Sahader) yaptığı çalışmaya göre Avrupa ülkelerinin ortalama bin kişiye düşen hemşire ebe sayısının yaklaşık üçte biri ile hizmet veriyoruz. Peki bu koşullarda kaliteli hizmet vermekten bahsedebilir miyiz? Her sağlık meslek mensubu yeterli atama yapılmadığı için 30 kişilik bir serviste tek başına nöbet tutuyor bu durum ne kadar insani? Peki halkımız kaliteli tedavi ve bakıma layık değil mi?
Pandemi nedeniyle canla başla mücadele eden sağlık meslek mensupları yorgun düştüğü, ancak henüz dinlenme fırsatları olmadığını yıllık izine sırayla ve kısa bir süre için çıktıkları bilinen bir gerçektir. 24, 36 saatlik nöbetlerin tek açıklaması yetersiz istihdamdır. Bu nedenle sadece mezun açısından değil sahada mücadele eden sağlık meslek mensupları açısından da yapılacak atamalar hayati önem taşımaktadır.
Kaliteli bir sağlık sunumu için OECD ülkeleri ortalamasını yakalanması açısından atanması gereken hemşire ebe sayısı (elimizde bu veriler mevcut) 600 binin üzerindedir. Durumun vahametini anlamak için yıl bazında yapılan atama sayısı ise 20 bin kişidir. Bu şekilde atama yapılmaya devam edilirse 30 yıl sonra bugün ki OECD ülkeleri ortalaması yakalanabilecektir.
Bu şekilde yeterli istihdam sayısını yakalamak bir hayaldir. Çünkü her gelen hükümet kendi politikasında göre hareket etmektedir. Sayıların yeterli olması gençlerimizin işsizliğinin bitmesinin stres içinde beklemesinin sonlanması ancak nüfus ihtiyacına göre her yıl önceden belirlenmiş tarihlerde ve OECD ülkeleri ortalamasını yakalayacak şekilde hükümet değiştiğinde değişmeyecek bir sağlık meslek mensubu ataması planlanması yapılmalıdır. Kısaca sağlık meslek mensubu istihdamı bir hükümet değil bir devlet meselesi olmalıdır.
Abdurrahman Aktürk
SAHADER Hukuk Sekreteri